Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rainer Maria Rilke

 Rainer Maria Rilke Kimdir?  Rainer Maria Rilke (1875–1926), modern Alman edebiyatının en etkili şairlerinden biridir. Avusturyalı şair, insanın varoluşsal meselelerini, içsel dünyasını ve evrenle olan ilişkisini ele almıştır. Rilke, özellikle duygusal derinliği, doğayı gözlemleyişi ve ruhsal arayışlarıyla dikkat çeker. Şiirlerinde hayat, ölüm, sevgi ve Tanrı gibi büyük temaları işler. Sanatla ruh arasındaki bağı sorgulayan bir yazın dili kullanmıştır.  Rainer Maria Rilke'nin Önemli Sözleri:  • "Yaşamak, her soruyu derinlemesine sevmek ve cevapları sabırla beklemektir."  • "Dünyadaki her şey, kendi diliyle konuşur; yeter ki dinlemesini bilelim."  • "Kendini bulmanın en iyi yolu, seni anlamayan dünyada yalnız kalmayı öğrenmektir."  • "Sanat, bir şeyleri anlatmak değil, bir şeyleri olmaktır."  • "Sevgi, bir insanın kendi evrenini bir başkasına açma cesaretidir."  • "İnsan, yalnızca yalnızlıkta kendisi olabilir."  • "Büy...

Masanobu Fukuoka

 Masanobu Fukuoka (1913–2008), Japonya’nın önde gelen doğa çiftçiliği savunucularından biri ve “doğal tarım” anlayışının öncüsüdür. Modern tarım yöntemlerine karşı çıkmış ve insanın doğayla uyumlu bir şekilde yaşayabileceğini savunmuştur. İşte Fukuoka’nın felsefesini ve görüşlerini 25 maddede özetleyelim: Masanobu Fukuoka’nın Felsefesinden 25 Önemli İlke:  Doğayla uyumlu tarım: İnsan müdahalesini en aza indirerek doğanın kendi döngülerine saygı duyan bir tarım modeli benimsemek gerekir. “Yapmamaya” dayalı tarım: Toprağı sürmemek, gübre kullanmamak, kimyasal ilaçlardan kaçınmak gibi yöntemlerle doğaya karışmadan üretim yapılabilir. Monokültüre karşı: Tek tip tarım yerine çok türlü ekosistemlerin desteklenmesi, doğanın çeşitliliğini korur. Toprak sürmeyi reddetmek: Toprağı sürmek, onun doğal yapısını ve besin zincirini bozar. Doğal tarımda toprak kendini yeniler. Gübreye hayır: Kimyasal veya organik gübre kullanımına gerek yoktur; bitkiler doğal süreçlerle besinlerini temin eder...

kötülüğün sıradanlığı (Hannah Arendt)

Resim
Kötülüğün Sıradanlığı ve Kapitalizmin İnsanlığı Yozlaştırıcı Gücü  Hannah Arendt’in Kötülüğün Sıradanlığı eseri, bireylerin düşüncesizlik, itaat ve sistematik bir yapı içinde ahlaki sorumluluklarını yitirerek büyük kötülüklere nasıl ortak olduklarını derin bir şekilde analiz eder. Bu yaklaşımı modern dünyadaki kapitalist sistemin insanlığı nasıl etkilediğini anlamak için bir mercek olarak kullanabiliriz. Kapitalizm, yalnızca ekonomik bir yapı değil, insanın içsel dünyasını tüketen, ahlaki ve ruhsal değerlerini körelten bir tapınma biçimi haline gelmiştir. Tıpkı Arendt’in tarif ettiği gibi, düşüncesizce itaat eden bireyler, bu sistemin sıradanlaşmış kötülüklerini benimseyerek sömürü mekanizmasının dişlileri haline gelirler.  Modern kapitalizmin temeli, insanın içsel boşluklarını doldurma arzusuna dayanır. Arendt, Eichmann’ın “sadece emirleri yerine getirdim” savunması üzerinden ahlaki sorumluluktan kaçışı tartışırken, bugün bireylerin tüketim toplumunda "sadece ihtiyaçlarımı ka...

ilahî çip

  İLAHİ ÇİP 2030  dünyadaki her insanın beynine, 2030 yılında İLAHİ ÇİP takılacaktır.  bu çip, küresel olarak mecburi olacaktır.  bu çip ile bütün devletler her türlü yapılanmalarıyla komple yıkılıp tasfiye edilerek, 1. bu SANAL çip, insanların beyninde olup bedenin tüm biyolojik, bilişsel, düşünsel, sinirsel ve hissel fonksiyonlarıyla karşılıklı etkileşim sağlayacaktır. 2. bu çip ile dünyadaki herkes her dili otomatik konuşabilecek ve hangi dil konuşulursa konuşulsun anlayabilecektir. dünyadaki herkes her dili konuşabilir ve anlayabilir hale gelecektir. 3. bu çip ile herkes her türlü bilgiyi anında zihnine alabilecektir. her beyin ve insan bütün bilgilerin çok yönlü bulunduğu küresel ağ gibi bilgi halinde olacaktır. herkes dilediği her bilgiye çok boyutlu ve en doğrusu olarak anında istemesiyle ulaşacaktır. 4. herkesin her türlü bedeni sağlık vb. verisi anlık bilinecektir. 5. bu çip ile herkesin ne niyetlediği, ne düşündüğü her an bilinecektir. 6. bu çip ile gereken...