💥diploma avcılığı

 Nurettin Topçu’nun “Bugün talebelik ilim yolculuğu değil diploma avcılığıdır” sözü, modern eğitim sisteminin derin bir eleştirisini sunar. Bu söz, ilmin ve öğrenmenin özüne dikkat çekerken, kadim bilgeliklerin sıkça vurguladığı **niyet** boyutunun önemini ortaya koyar. Kadim öğretiler, bireyin bir eylemi hangi amaç ve niyetle yaptığına odaklanır. İslam tasavvufunda **niyet**, amelin ruhu olarak tanımlanır. Bir eylemin özü, niyeti kadar değerlidir. Aynı şekilde, Budizm’in karma öğretisinde de bir davranışın sonuçlarını belirleyen şey, o davranışın niyetidir. İlim yolculuğunda niyet, öğrenmenin derinliğini ve anlamını belirler. Gerçek ilim, insanın hakikati bulma arzusuyla başlar; diploma avcılığı ise sadece dışsal başarıya ve prestije odaklanır. Bu nedenle, Topçu’nun eleştirisi, bireyin içsel niyetine yönelik bir uyarıdır: İlim arayışında insan, dışsal dünyada bir başarı elde etmenin ötesine geçmeli, içsel gelişimini merkeze almalıdır.


Kadim bilgelik felsefeleri, bireyin içsel yolculuğunun, toplumsal yapıların dönüşümünde de etkin bir rol oynadığını söyler. **Platon**’un "mağara alegorisi" bu noktada çarpıcı bir örnek sunar: İlim yolculuğu, mağaradan çıkıp gerçeği görmek, hakikate ulaşmak anlamına gelir. Fakat diploma avcılığı, bireyin mağarada kalmasına, sadece gölgelerle yetinmesine neden olur. Gerçek bilgiye ulaşmak isteyen birey, sadece kişisel gelişimini değil, toplumsal sorumluluğunu da unutmamalıdır. Topçu’nun bu sözünde olduğu gibi, diploma avcılığıyla kısıtlanan bir birey, ne kendini ne de toplumunu dönüştürebilir. Kadim Stoacı bilgelikte, erdem ve bilgelik yolunda insan, kendini aşarak topluma faydalı olmayı hedefler. Eğer eğitim sadece bireysel başarıyı hedefleyen bir yarış haline gelirse, toplumsal gelişim durur ve bireyler, bilgiyi sadece bir araç olarak görerek onun dönüştürücü gücünden mahrum kalırlar.


Sonuç olarak, Nurettin Topçu’nun bu sözü, bireyin niyetinin, ilim arayışındaki en önemli unsur olduğunu vurgular ve bu ilim yolculuğunun hem bireyi hem de toplumu nasıl etkilediğini gösterir. Kadim öğretiler, insanın içsel niyetinin tüm eylemlerine anlam verdiğini ve bireyin niyeti doğru olduğunda, o eylemlerin toplumu da dönüştüreceğini söyler. İlim yolculuğu, diploma avcılığına indirgenmişse, bu sadece bireysel bir başarısızlık değil, toplumsal bir yozlaşma olarak da görülmelidir. **Konfüçyüs**’ün de dediği gibi, "Eğitim, erdemi arama yoludur." Bu yolda, sadece dışsal başarı değil, içsel aydınlanma ve toplumsal sorumluluk esastır. İnsan, ilim yolculuğunda niyetini doğru koyarak, kendini ve dünyayı dönüştürme gücüne sahiptir. Ilim, sadece bilgi birikimi değil, bireyin hakikati bulma ve onu yaşamın her alanına yansıtma sürecidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

💥kapitalizmin alt sistemleri

burjuva dünyası

⭐🌻🌾🍃 müstakil tek katlı bahçeli evler modeli 🍀☘🍃🌿🌴🐝