yalnızlık, korkular
"ayaktakımının hepsi sosyal insanlardır. çünkü sosyallik, insan sevgisine değil, yalnızlık korkusuna dayanır."
- schopenhauer
Arthur Schopenhauer’un bu sözü, insan doğasının sosyal yapısını sorgulayan derin bir bakış açısı sunar. Sosyalliği insan sevgisine değil, yalnızlık korkusuna bağlaması, bireyin toplumsal ilişkilere neden ihtiyaç duyduğuna dair eleştirel bir yorum getirir. Bu fikir, destekleyici ve eleştirel yönleriyle, felsefe ve bilgelik tarihinde birçok farklı düşünceyle kesişmiştir. İşte bu sözü farklı boyutlardan ele alan 40 mühim söz:
---
### **Destekleyen Yönler**
1. **"İnsan, topluluk içinde yalnızlığını unutmaya çalışır; ama yalnızlık, insanın özüdür."** – **Jean-Paul Sartre**
2. **"Kalabalıklar, bireyin korkularını bastırmak için oluşturulmuş geçici sığınaklardır."** – **Friedrich Nietzsche**
3. **"İnsan, yalnız kalmaktan korktuğu için başkalarının arasında kaybolmayı tercih eder."** – **Simone de Beauvoir**
4. **"Toplum, bireyin yalnızlık korkusuna verdiği yanıttır."** – **Carl Jung**
5. **"Birey, yalnızlığına tahammül edemediği için toplumsallaşır; ancak bu, gerçek bir sevgi değil, kaçıştır."** – **Erich Fromm**
6. **"Sosyallik, çoğu zaman bir maskedir; insanların gerçek yüzleri, yalnızlıklarında ortaya çıkar."** – **Søren Kierkegaard**
7. **"İnsanlar, yalnız kalmamak için sahte dostluklar kurar."** – **François de La Rochefoucauld**
8. **"İnsanlar, yalnızlık korkusuyla birbirine sarılır; ancak bu sarılmalar, çoğu zaman yüzeyseldir."** – **Albert Camus**
9. **"Topluluk, bireyin yalnızlık korkusunu örtbas etme çabasıdır."** – **Martin Heidegger**
10. **"İnsanın sosyalliği, kendini unutma isteğinden doğar."** – **Blaise Pascal**
11. **"Kendinden kaçan insan, topluluklara sığınır."** – **Marcus Aurelius**
12. **"Kalabalıklar içinde yalnızlığını unutan insan, aslında yalnızlığını daha da derinleştirir."** – **Hannah Arendt**
13. **"İnsan, yalnız kalmaya dayanamadığı için sosyalleşir; ancak bu dayanaksızlık, insanın özgürlüğünü de kısıtlar."** – **Ralph Waldo Emerson**
14. **"Toplumun sunduğu sahte sıcaklık, yalnızlığın gerçek yüzünü örter."** – **Max Stirner**
15. **"Yalnızlıktan kaçış, insanın kendi varlığından kaçışıdır."** – **E.M. Cioran**
16. **"Toplulukların cazibesi, bireyin kendini unutma arzusundan gelir."** – **Fernando Pessoa**
17. **"İnsanlar, yalnızlık korkusuyla topluma tutunur; ama bu korku, onların içsel huzurunu bulmasına engeldir."** – **Rainer Maria Rilke**
18. **"Sosyallik, bireyin yalnız kalma korkusunu maskeleme biçimidir."** – **Adorno**
19. **"Toplum, bireyin kendine yabancılaşmasının bir tezahürüdür."** – **Herbert Marcuse**
20. **"Kalabalıklar, bireyin korkularını susturmak için kullandığı bir yöntemdir."** – **Epiktetos**
---
### **Eleştiren Yönler**
21. **"İnsan, yalnızlığı kadar başkalarıyla paylaştığı sevgide de kendini bulur."** – **Martin Buber**
22. **"Sosyallik, yalnızlık korkusundan değil, insanın doğasındaki paylaşım isteğinden doğar."** – **Aristoteles**
23. **"Toplum, insanın yalnızlığını değil, sevgisini büyüten bir alandır."** – **Leo Tolstoy**
24. **"İnsanların bir araya gelmesi, yalnızlıktan kaçış değil, varoluşlarını anlamlandırma çabasıdır."** – **Emmanuel Levinas**
25. **"Toplum, bireyin yalnızlığını paylaşabileceği bir mekân sunar; bu, korkudan değil sevgiden gelir."** – **Viktor Frankl**
26. **"Sosyallik, insanın yalnızlık korkusundan çok, diğerleriyle bağ kurma ihtiyacından kaynaklanır."** – **John Dewey**
27. **"İnsanlar, yalnızlık korkusu nedeniyle değil, birlikte daha güçlü oldukları için topluluk oluşturur."** – **Thomas Hobbes**
28. **"Birey, yalnızlığı kadar, başkalarıyla olan bağlarında da kendini keşfeder."** – **David Hume**
29. **"Sosyallik, yalnızlıktan değil, anlamlı bir varoluş arayışından doğar."** – **Edmund Husserl**
30. **"İnsan, yalnız kalmak istemediği için değil, diğer insanlara olan sevgisinden toplumsallaşır."** – **Confucius**
31. **"Gerçek dostluk, yalnızlık korkusuna değil, insan sevgisine dayanır."** – **Marcus Tullius Cicero**
32. **"Toplum, bireyin yalnızlık korkusuna değil, ortak bir yaşam inşa etme arzusuna hizmet eder."** – **Pierre Teilhard de Chardin**
33. **"Birey, yalnızlıktan korktuğu için değil, diğer bireylerle olan bağlarından güç aldığı için toplumsallaşır."** – **Henry David Thoreau**
34. **"Sosyallik, insanın kendini yalnızlıktan kurtarma çabası değil, diğerleriyle olan bağlarını güçlendirme arzusudur."** – **G.W.F. Hegel**
35. **"İnsanlar, yalnızlık korkusuyla değil, paylaşılan bir mutluluğun peşinde toplumsallaşır."** – **Aldous Huxley**
36. **"Toplum, bireyin yalnızlığını değil, sevgisini büyüten bir alandır."** – **William James**
37. **"Sosyallik, yalnızlık korkusuna değil, insani bağların güzelliğine dayanır."** – **Albert Schweitzer**
38. **"Birey, yalnızlık korkusuyla değil, diğer insanlara duyduğu ihtiyaçla topluluklara katılır."** – **Mikhail Bakhtin**
39. **"Toplum, bireyin yalnızlığını değil, sevgisini büyüten bir ortamdır."** – **Tagore**
40. **"İnsanlar, yalnızlık korkusuyla değil, ortak yaşamın getirdiği zenginliklerle bir arada olurlar."** – **Jacques Derrida**
---
Bu sözler, Schopenhauer’un yalnızlık ve sosyallik üzerine görüşlerini hem destekleyen hem de eleştiren çok boyutlu bir düşünce zenginliği sunar. İnsanların yalnızlık korkusu mu, yoksa bağ kurma ihtiyacı mı nedeniyle sosyalleştiği sorusu, felsefe tarihinde tartışılmaya devam eden temel bir meseledir.
🦋🐞🦋🐞🦋🐞🦋🐞🌸☀️🌺🐈🦌🦌🦌🦌🦌
Korku, insanın en temel ve karmaşık duygularından biridir; hem koruyucu hem de sınırlayıcı etkileri vardır. İnsan doğasındaki psikolojik, sosyolojik ve ruhsal etkilerini sorgulayan birçok bilge, korkuyu derinlemesine irdelemiş ve bu konuda evrensel boyutlara ulaşan sözler söylemiştir. İşte bu sözlerden 40 tanesi:
Korkunun İnsan Psikolojisindeki Etkileri
"Korku, zihnin en büyük zindanıdır." – Platon
"Korku, gerçek düşüncenin düşmanıdır." – Bertrand Russell
"Korkularımız, özgürlüğümüzün zincirleridir." – Jean-Paul Sartre
"Korkunun kaynağı, bilinmeyene karşı duyulan güvensizliktir." – Carl Jung
"Korku, insanın en derin yanılgısıdır; çoğu zaman gerçek olmayan şeylerden korkarız." – Seneca
"Zihin, korku tarafından esir alındığında, hayal gücü sınırsız bir düşman yaratır." – Francis Bacon
"Korku, cesaretin sınandığı bir aynadır." – Ralph Waldo Emerson
"Korku, bir yanılsamadır; onu kabul ettiğimizde gerçek olur." – Krishnamurti
"Korku, zihnin karanlık köşelerinde büyüyen bir gölgedir." – Arthur Schopenhauer
"Korku, kendi içindeki savaşı kaybedenlerin sığınağıdır." – Hermann Hesse
Korkunun Sosyolojideki Etkileri
"Toplum, korkuyu kontrol etmek için kurallar koyar, ama bu kurallar korkuyu artırır." – Michel Foucault
"Korku, toplumu kontrol etmenin en eski ve en etkili yöntemidir." – Niccolò Machiavelli
"Korku, kalabalıkları harekete geçirir ve güçlülerin elinde bir silah olur." – Hannah Arendt
"Toplumların en büyük düşmanı, birbirine bulaşan korkulardır." – Friedrich Nietzsche
"Korku, insanları bir araya getiren en güçlü yapıştırıcıdır." – Thomas Hobbes
"Korku, sosyal eşitsizliklerin devamını sağlamak için kullanılan bir araçtır." – Pierre Bourdieu
"Korku, toplumun zayıf yönlerini güçlendirmek yerine onları daha kırılgan hale getirir." – Émile Durkheim
"Sosyal korkular, bireylerin kişisel korkularından daha yıkıcıdır." – Antonio Gramsci
"Korku, toplumların içsel dönüşümüne engel olan en büyük faktördür." – Max Weber
"Korku, baskıcı rejimlerin en etkili silahıdır." – George Orwell
Korkunun Ruhsal ve Varoluşsal Boyutları
"Korku, insanın ruhundaki ışığı karartan bir gölgedir." – Rumi
"Korku, ruhun özgürlüğe duyduğu hasreti boğar." – Simone de Beauvoir
"Ruh, korkuyla büyür, ama aynı zamanda korkuyla küçülür." – Tagore
"Korku, insanın kendi özünden uzaklaşmasının en belirgin işaretidir." – Lao Tzu
"Ruhsal aydınlanma, korkuyu tanıyıp onun ötesine geçmekle mümkündür." – Eckhart Tolle
"Korku, insanın kendine olan güvenini sorgulama biçimidir." – Epiktetos
"Korku, insanın ruhsal yolculuğunda karşılaşacağı en büyük sınavdır." – Pema Chödrön
"Ruhun karanlık gecesi, korkuların en yoğun yaşandığı zamandır." – Meister Eckhart
"Korkunun panzehiri, ruhun cesaretle aydınlanmasıdır." – Thich Nhat Hanh
"Korku, ruhun asıl benliğini bulma yolunda karşılaştığı bir yanılsamadır." – Alan Watts
Korkunun Evrensel ve Felsefi Boyutları
"Korku, insanın doğaya ve evrene olan bağlantısını keser." – Henry David Thoreau
"Korku, insanın kendini evrende yalnız hissettiği anda başlar." – Albert Camus
"Korkunun üstesinden gelmek, insanın varoluşunu anlamlandırmasının ilk adımıdır." – Martin Heidegger
"Korku, insanın evrensel düzeni anlamaya çalışırken karşılaştığı bir engeldir." – Baruch Spinoza
"Korku, evrenin bilinmezliğine karşı duyulan bir tepkidir." – Immanuel Kant
"Korku, insanın özgürlük arayışında karşılaştığı en büyük sınavdır." – Søren Kierkegaard
"Evrenin büyüklüğünü anlamak, insanın korkularını küçültür." – Carl Sagan
"Korku, insanın kendini evrensel düzenin bir parçası olarak görememesinden kaynaklanır." – David Bohm
"Korku, insanın kendi varoluşuyla hesaplaşmasından kaçarak evrenin dışına sığınmasıdır." – Ralph Waldo Emerson
"Korku, evrensel gerçeklikle yüzleşmekten kaçmanın bedelidir." – Teilhard de Chardin
Bu sözler, korkunun bireysel, toplumsal ve evrensel etkilerini ele alarak insanın bu temel duyguyla nasıl başa çıktığını, onu nasıl anlamlandırdığını ve bu duygunun insan ruhu üzerindeki etkilerini derinlemesine keşfetmemizi sağlar.
🦋🌸🐈🌷⭐🌻🌼🌍🫒☀️🌺🕊
Ruh ve Korkunun Yolculuğu: İçsel ve Dışsal Özgürlüğün Çok Boyutlu İlişkisi
Rabindranath Tagore’un “Ruh, korkuyla büyür, ama aynı zamanda korkuyla küçülür” sözü, insanın içsel varlığındaki dualitenin çarpıcı bir ifadesidir. Korku, bir yandan insanın sınırlarını fark edip onları aşmasına olanak tanırken, diğer yandan bu sınırların esiri haline gelmesine neden olabilir. Ruh, korku karşısında şekillenir; ya özgürleşir ya da daralır. Bu dinamik, bireyin bilinç ve karakter gelişimi, anlam arayışı ve özgürlük arayışı bağlamında çok boyutlu olarak irdelenebilir.
"Korku, özgürlüğün kapısını açan bir anahtar da olabilir, o kapıyı kapatan bir kilit de." – Søren Kierkegaard
"İnsanın en büyük savaşı, kendi korkularıyla yaptığı savaştır." – Marcus Aurelius
Korku, insan bilincinde bir tür uyanış yaratır. Tehlike veya belirsizlik karşısında insan, ya geri çekilir ya da yeni bir cesaretle yüzleşir. Bu yüzleşme, bireyin kendi sınırlarını anlaması için bir fırsat sunar. Ruh, korkunun büyüttüğü cesaretle genişler, ama aynı korkunun beslediği kaygılarla daralabilir. İnsan bu noktada, kendi bilinç düzeyini geliştirerek korkunun efendisi olmaya çalışır. Korkunun kökenine inmek, bireyin ruhsal anlamda yükselişinin başlangıcıdır.
"Korkunun ötesinde, özgürlük başlar." – Jiddu Krishnamurti
"Korkuyu tanımak, insanın kendini tanımasının başlangıcıdır." – Lao Tzu
Korku, bireyin karakter gelişiminde bir sınavdır. Kendi zaaflarını keşfetmek ve bu zaafları aşmak, bireyin daha güçlü bir karakter inşa etmesini sağlar. Ancak korku, bireyi içsel anlamda zayıflatacak bir yük haline de gelebilir. İnsan, korkusunu bastırmaya çalıştığında ya da ondan kaçtığında, ruhunda bir çatışma başlar. Bu çatışma, insanın kendi kimliğiyle yüzleşmesini engeller. Ancak korkuyu kabul etmek ve onunla yüzleşmek, bireyin ruhsal ve karakter gelişimini hızlandırır.
"Korku, insanın ruhunu ele geçirdiğinde, özgürlük kaybolur." – Hannah Arendt
"Gerçek cesaret, korkunun içinde saklıdır." – Friedrich Nietzsche
Ruhsal anlamda büyüme, korkunun üstesinden gelme sürecinde gerçekleşir. İnsan, kendi korkularını anlamlandırarak ve onlardan öğrenerek anlam derinliğini artırabilir. Korku, yaşamın geçici doğasını hatırlatarak bireyi daha derin bir varoluşsal farkındalığa davet eder. Bu farkındalık, bireyin içsel ve dışsal özgürlüğe ulaşmasında bir köprü görevi görür. Özgürlük, korkunun ötesine geçerek yaşamın özüne ulaşmakla mümkündür.
"Korkularımız, özgürlüğümüzün zincirleridir." – Jean-Paul Sartre
"Kendi karanlığını tanımayan, aydınlığa ulaşamaz." – Carl Jung
Toplumsal bağlamda korku, bireyin sosyal ilişkilerini ve kolektif bilincini de şekillendirir. Sosyolojik açıdan, korku bir kontrol aracı olarak kullanılabilir; ancak aynı zamanda bireylerin bir araya gelerek daha güçlü bağlar kurmasına da yol açabilir. İnsanların ortak korkuları, onları birleştirir, ama bu birliktelik bazen bireysel özgürlüklerin kaybıyla sonuçlanır. Birey, topluluk içinde kendi özgünlüğünü koruyarak korkularıyla yüzleştiğinde, hem bireysel hem de toplumsal anlamda büyüme gerçekleşir.
"Korku, toplumu kontrol etmek için kullanılan en güçlü silahtır." – Michel Foucault
"İnsanın korkularından kurtulması, toplumu da özgürleştirir." – Erich Fromm
Korku, bireyin ruhsal yolculuğunda bir rehberdir. Onun varlığı, bireyin sınırlarını keşfetmesini sağlar. Ancak korku, insanın ruhunu tutsak edebilecek bir güce de sahiptir. Ruh, korkuyu aştığında özgürleşir; korkuya teslim olduğunda ise küçülür. Bu bağlamda, korkunun çift yönlü etkisi, insanın kendi varoluşsal yolculuğunda bir denge arayışı içinde olduğunu gösterir. Tagore’un sözünün ardındaki gerçeklik, bu dengeyi bulmanın bireyin nihai amacı olduğuna işaret eder.
"Ruh, korkularını fethettikçe aydınlanır." – Rumi
"Korku, ruhun cesaretiyle karşılaştığında yok olur." – Epiktetos
Sonuç olarak, korku, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde insanın içsel ve dışsal özgürlüğüne dair önemli bir sınavdır. Tagore’un bu sözü, korkunun doğasının insan ruhundaki büyüme ve küçülme potansiyelini nasıl şekillendirdiğini anlatır. Bu potansiyeli anlamak, korkuyu bir tehdit değil, bir rehber olarak görmekle mümkündür. İnsan, korkusuyla yüzleştiğinde, hem kendini hem de yaşamın derin anlamını keşfetmeye başlar.
☀️🌸🐞🦋🕊❤🌷⭐🌻🌼🌍🫒🦌🐈🦌🦌
İnsanların korkularından kaynaklanan en çok korktuğu olgular, kavramlar ve durumlar arasında, hem bireysel hem toplumsal düzeyde evrensel olarak sıkça karşılaşılanlar şunlardır:
Ölüm – Kendi ölümünden ya da sevdiklerinin kaybından duyulan korku.
Bilinmezlik – Gelecekte ne olacağını bilememe ya da anlamlandıramama korkusu.
Yalnızlık – Sevdiklerinden ve toplumdan kopma endişesi.
Hastalık – Bedensel ya da zihinsel sağlık kaybı.
Başarısızlık – Hedeflere ulaşamama, toplumun beklentilerini karşılayamama korkusu.
Reddedilme – Sosyal ya da duygusal bağlarda kabul edilmeme.
Aşağılanma – Saygınlığını ya da itibarını kaybetme korkusu.
Kaygı – Belirsiz tehlikelere karşı sürekli tetikte olma hissi.
Fakirlik – Maddi imkansızlıkların yaratacağı sıkıntılardan korkma.
Güvensizlik – Fiziksel ya da duygusal olarak korumasız kalma.
Karanlık – Görüş kaybından doğan tehlike ya da bilinmezlik korkusu.
Yükseklik – Düşme korkusuyla bağlantılı bir fobi.
Suçluluk – Yanlış bir şey yapmanın yaratacağı vicdani rahatsızlık.
Korkutucu hayvanlar – Yılan, örümcek gibi canlılardan duyulan korkular.
Deprem, sel gibi doğal afetler – Kontrol edilemez doğa olaylarının sebep olduğu korkular.
Savaş – Fiziksel ve ruhsal yıkımlarla karşılaşma korkusu.
Kayıp – Maddi ya da manevi değer verilen bir şeyi yitirme korkusu.
Başka insanların düşünceleri – Eleştirilmekten ya da yargılanmaktan duyulan korku.
Başkasını hayal kırıklığına uğratma – Sevdiklerinin beklentilerini karşılayamama korkusu.
Ayrılık – Sevilen insanlardan ya da yerlerden kopma korkusu.
Yaşlanma – Fiziksel ve zihinsel gücün azalması korkusu.
Başka birine bağımlı olma – Özgürlüğünü kaybedip başkasının bakımına muhtaç olma korkusu.
Zamanın geçişi – Hayatın hızla akıp gitmesi ve kontrol edilememesi.
Bireysel anlam kaybı – Hayatın anlamsızlaşması ya da boşuna yaşandığı hissi.
Özgürlük kaybı – Fiziksel ya da zihinsel olarak kısıtlanma korkusu.
Kaos – Düzenin yitirilmesi ve kontrolsüzlük.
Hata yapma – Sonuçları olumsuz olacak bir yanlış yapma korkusu.
Toplumsal dışlanma – Gruplardan ya da topluluklardan dışlanma korkusu.
Haksızlık – Adaletsizlikle karşılaşma ya da haksızlığa uğrama korkusu.
Unutulma – İnsanların ya da tarihin kendisini unutarak yok sayması korkusu.
Bu korkular, insanın hem biyolojik hem de psikolojik yapısına, ayrıca çevresel ve kültürel etkilerle şekillenen toplumsal bağlamlara bağlı olarak farklı yoğunluklarda ortaya çıkabilir.
İnsanların korkularından en çok korktuğu 30 şey, olgu ve kavram şunlardır:
Ölüm – Hayatın sonlanması, bilinmeyenle yüzleşme korkusu.
Yalnızlık – Sosyal bağların kopması ve tek başına kalma korkusu.
Başarısızlık – Hayallerin ve hedeflerin gerçekleşememesi korkusu.
Reddedilme – Sosyal çevreden veya bireylerden kabul görmeme korkusu.
Ağrı ve Acı – Fiziksel veya duygusal olarak acı çekme korkusu.
Belirsizlik – Gelecekte ne olacağını bilememe korkusu.
Karanlık – Görüş kaybı ve bilinmeyenle çevrili olma korkusu.
Yetersizlik – Kendini eksik, önemsiz veya değersiz hissetme korkusu.
Hastalık – Fiziksel ya da ruhsal sağlığın bozulması korkusu.
İtibar Kaybı – Toplumdaki saygınlığın ve değerli görünümün kaybı korkusu.
Yoksulluk – Maddi imkansızlıklarla yüzleşme korkusu.
Kontrol Kaybı – Hayat üzerindeki hakimiyeti yitirme korkusu.
Toplumdan Dışlanma – Bir grubun veya topluluğun parçası olamama korkusu.
Zamanın Geçmesi – Yaşlanma ve ömür süresinin tükenmesi korkusu.
Savaş ve Şiddet – Güvenliğin tehdit edilmesi korkusu.
Doğal Afetler – Deprem, sel, yangın gibi kontrol dışı felaketler korkusu.
Başkasına Zarar Verme – Yanlışlıkla veya bilinçli olarak başkalarına acı verme korkusu.
Gözden Kaçma – Görmezden gelinme ve unutulma korkusu.
Başarının Getirdiği Yük – Başarı sonrası artan beklentilerden korkma.
İhanet – Yakın çevreden güvenin kötüye kullanılması korkusu.
Sevdiklerini Kaybetme – Aile, arkadaş veya bir eşin kaybı korkusu.
Bağımlılık – Bir maddeye ya da alışkanlığa esir olma korkusu.
Tekrar Eden Travma – Daha önce yaşanan acı verici olayların yeniden yaşanması korkusu.
Özgürlüğün Yitirilmesi – Fiziksel veya zihinsel bağımsızlığın kaybolması korkusu.
Kalabalıklar – Sosyal kaygılar ve insanların yoğun olduğu yerlerde sıkışma korkusu.
Sessizlik – Anlamı olmayan bir boşluk ve huzursuz edici bir sessizlik korkusu.
Gelecek – Beklentilerin ve belirsizliğin birleşimiyle ortaya çıkan korku.
Yargılanma – Başkalarının düşünceleri ve eleştirileri karşısında mahcup olma korkusu.
Kendi Potansiyeline Ulaşamama – Kendi içindeki yeteneklerin boşa gitmesi korkusu.
Bilinmeyen – Tanımlanamayan, kavranamayan şeylere karşı duyulan korku.
Bu korkular, insanın hem bireysel hem toplumsal yaşamını şekillendiren güçlü duygusal etkenlerdir.
...
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Arthur Schopenhauer: Hayatı, Eserleri, Anafikirleri ve Kavramları
Hayatı
Doğum: 22 Şubat 1788, Danzig (Gdańsk), Prusya.
Ölüm: 21 Eylül 1860, Frankfurt, Almanya.
Arthur Schopenhauer, Alman filozof ve irrasyonalist düşüncenin en önemli temsilcilerindendir. Babası ticaretle uğraşan bir tüccar, annesi ise entelektüel bir yazardı. Felsefeye olan ilgisi genç yaşlarda başladı. Kant ve Doğu felsefesinden derinlemesine etkilenerek kendi metafizik sistemi üzerinde çalıştı. Ömrü boyunca yalnızlığı tercih etti ve eserleri, ölümünden sonra büyük bir ilgi gördü.
Mühim Eserleri
"Die Welt als Wille und Vorstellung" (İsteme ve Tasarım Olarak Dünya) (1819)
Başyapıtıdır. İnsanın irade ve isteme ile yönlendirilen bir varlık olduğunu savunur.
"Parerga und Paralipomena" (1851)
Denemeler ve aforizmalardan oluşur; geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
"Über die Freiheit des menschlichen Willens" (İnsan İradesinin Özgürlüğü Üzerine) (1839)
Özgür irade konusundaki görüşlerini açıklar.
"Über das Fundament der Moral" (Ahlakın Temeli Üzerine) (1840)
Ahlak felsefesi üzerine yazdığı önemli bir eserdir.
Anafikirleri ve Kavramları
İrade Felsefesi: Schopenhauer’a göre dünya, "isteme"nin (irade) bir tezahürüdür. İnsan hayatı, bu isteme tarafından yönlendirilir ve bu durum ıstırap yaratır.
Pesimizm: İnsan hayatını sürekli bir tatminsizlik ve acı ile dolu bir süreç olarak görür.
Estetik Kaçış: Sanat ve estetik deneyim, geçici bir süre için insanı acıdan kurtarabilir.
Doğu Felsefesi Etkisi: Budizm ve Hinduizm’in etkisiyle dünyayı bir illüzyon (maya) olarak görmüştür.
Özgür İrade ve Determinizm: İnsan özgür bir varlık değildir; isteme ve doğa yasalarının etkisi altındadır.
Bireyin Önemsizliği: Evrende bireylerin önemsiz olduğu, hayatın daha büyük bir iradenin parçası olduğu görüşü.
Arthur Schopenhauer’dan 20 Mühim Söz
"Hayat, acı ve sıkıntılar arasında gidip gelen bir sarkaçtır."
"Mutluluğun sırrı, istediğimiz her şeye sahip olmak değil, sahip olduklarımızdan zevk almayı bilmektir."
"İnsanlar genellikle mutluluğu yanlış yerde ararlar; dış dünyada değil, kendi içlerinde aramalıdırlar."
"İnsanın düşmanı dışarıda değil, kendi içindedir."
"Dahilik, sıradanlığın sınırlarını aşabilme cesaretidir."
"En büyük aptallık, başkalarının düşüncelerine gereğinden fazla önem vermektir."
"Her arzu, acının yeni bir kaynağıdır."
"Doğanın amacı, insanın mutluluğu değil, varoluşun devamıdır."
"Bilgeliğin ilk adımı, hayattan beklentileri düşürmektir."
"Bir insanın karakteri, onu mutluluktan daha fazla tanımlar."
"İrade özgürlüğü bir yanılsamadır; insan, doğanın bir kölesidir."
"Sanat, hayatın ıstırabından kaçmanın en iyi yoludur."
"Korku, insan ruhunu zincirleyen en büyük prangadır."
"Hayatta en değerli şey, zamanı nasıl kullandığımızdır."
"Gerçek bilgelik, ihtiyaçları azaltarak elde edilir."
"Sevgi, insan iradesinin kendine unutturduğu tek gerçek duygudur."
"İnsanın mutluluğu, sahip olduklarından çok, beklentilerini nasıl yönettiğine bağlıdır."
"Bütün büyük şeyler, yalnızlıkta başlar."
"Toplumun kuralları, bireyin özgürlüğünün sınırıdır."
"İnsanı acıdan kurtaracak tek şey, bilgi ve anlayıştır."
Schopenhauer’a Benzer 6 Düşünür
Friedrich Nietzsche
Eserler: Böyle Buyurdu Zerdüşt, İnsanca Pek İnsanca
Fikirler: Güç istemi, üstinsan, nihilizm.
Immanuel Kant
Eserler: Saf Aklın Eleştirisi, Pratik Aklın Eleştirisi
Fikirler: Ahlaki görev, fenomen ve numen ayrımı.
Søren Kierkegaard
Eserler: Korku ve Titreme, Ya/Ya da
Fikirler: Varoluşçu düşünce, bireysellik, inanç.
Martin Heidegger
Eserler: Varlık ve Zaman, Teknoloji Üzerine Soruşturma
Fikirler: Varoluş, otantik yaşam, zaman ve ölüm.
Jean-Paul Sartre
Eserler: Varlık ve Hiçlik, Bulantı
Fikirler: Varoluşçuluk, özgürlük, sorumluluk.
Buddha (Siddhartha Gautama)
Eserler: Dhammapada (Sözleri derlenmiştir)
Fikirler: Acıdan kurtuluş, arzu ve ıstırap ilişkisi, aydınlanma.
......
🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Yorumlar
Yorum Gönder