Kapitalist burjuva düzeni, insanlığın ruhunu, iradesini ve vicdanını esir alan bir sömürü mekanizmasıdır. Bu düzen, insanı yalnızca bir üretim ve tüketim aracına indirgerken, insani değerleri, erdemi, hakikati ve özgürlüğü sistematik olarak yok etmeye çalışır. Kapitalizm, sadece ekonomik bir model değil, aynı zamanda insan ruhunun içsel kötülüğünü açığa çıkaran bir sistemdir. İnsanın doğasında, içsel çatışmalar ve kusurlar bulunur. Ancak bu kusurlar, bilinçsizce büyütüldüğünde ve teşvik edildiğinde, toplumsal bir kötülük fonksiyonu hâline gelir. Kapitalist düzen, tam da bu içsel kusurları kullanarak insanı köleleştirir, onu kendi özünden koparır ve varoluşunu sadece maddi değerlerle tanımlar. İnsan, eğer ruhundaki iyiliği hâkim kılma azmi, samimiyeti ve cesareti göstermezse, bu düzenin bir parçası ve onun sürdürücüsü olmaktan kaçamaz. Gerçek özgürlük, bireyin önce kendisini tanımasıyla başlar. İçsel uyanış, hakikatin kapısını aralar. Bilinçlenmiş birey, önce kendi içinde kötülüğün doğa...
Yorumlar
Yorum Gönder